Restaurant Durumu: Açık
Gastronomi Yolculuğuna Hazır mısınız? Lezzetin ve Yaratıcılığın Buluştuğu Mekan. Özgün Tariflerle Dolu Restaurant Menümüz Sizleri Bekliyor!
Pirpirim Borani. Semizotu yoğurtla buluşur, sarımsak ve tereyağıyla lezzetlenir. Yazın serinliğini, Harput’un doğallığını sofraya getirir.
Çiğköfte. İnce bulgur, biber salçası ve baharatın yoğrulmasıyla hazırlanan bu meze, Harput’un coşkulu sohbetlerinin eşlikçisidir. Acısıyla konuşur, limonuyla güldürür.
Söğürtme. Közlenmiş patlıcanın yoğurt ve sarımsakla ezilmesiyle oluşan bu meze, mangal sofralarının ferahlatıcı eşlikçisidir.
Çoban Salata. Domates, salatalık, biber ve soğanın taze birlikteliği... Zeytinyağı ve limonla can bulur, sofraya renk katar.
Mevsim Salata. Mevsimin en taze yeşillikleriyle hazırlanan bu salata, doğanın her sofraya armağanıdır.
Salamura Salatası. Turşuluk sebzelerle hazırlanan bu özel salata, hem tuzlu hem ferah bir lezzet sunar.
Salamura. Harput’un evlerinde kışa hazırlık olarak kurulan turşuların, sofralara gelen hali… Ekşi ve tuzun mükemmel dengesi.
Acı Sos. Biberin yakıcı diliyle hazırlanan bu sos, her lokmaya heyecan katar.
Turşu. Kışın sakladığı yaz... Sebzelerin sirke ve tuzla evlendiği, Harput’un geleneksel saklama yöntemidir.
Peynirli Patila. Sacda pişen incecik hamurun içine serpilen peynirle yapılan bu tat, Harput’un en sade ama en doyurucu sofralıklarındandır. Yanında ayranla tam bir köy sabahı lezzeti.
Çökelekli Patila. Çökeleğin tuzlu tadı, hamurun yumuşak dokusuyla buluşunca ortaya çıkan bu geleneksel lezzet, Harput’un bağ bozumu sabahlarında kahvaltıların baş tacıdır
Kakırdaklı Patila. İçine kavrulmuş iç yağ parçaları (kakırdak) serpiştirilen bu patila, hem kıtlık zamanlarının hem de sofraların unutulmayan hikâyesidir.
Ispanaklı Patila. Ispanakla zenginleştirilmiş iç harcıyla doğanın sofraya yansıyan yüzü… Hem hafif hem besleyici bir seçenek.
Patlıcanlı Patila. Közlenmiş patlıcanın hamurla buluştuğu bu lezzet, dumanı üstünde bir anı gibidir. Yaz akşamlarının en güzel misafiri.
Patatesli Patila. Haşlanmış patates ve baharatla hazırlanan bu iç harç, patilanın en tanıdık hâlidir. Her lokmasıyla çocukluğun izlerini taşır.
Isırganlı Patila. Toprağın şifasını barındıran ısırgan otunun, hamura katılmasıyla oluşur. Harput’un doğaya saygısının bir yansımasıdır.
Çökelek Piyazı. İçine sevda doğmuş gibi... Taze yeşilliklerle harmanlanan yöresel bir kahvaltı mezesi.
Su Böreği. Kat kat sevda, ince ince emek… Tereyağında pişirilmiş yufkalar arasında eriyen peyniriyle Harput sabahlarının vazgeçilmezidir.
Peynir Paçası. Tereyağında kavrulan peynirin, yumurtayla dansı... Harput sofralarının gizli lezzeti.
El Böreği. Annenin eli gibi sıcacık... Harput'un geleneksel kahvaltısında Şekil şekil açılan el emeği börek, her lokmasında ev kokusu barındırır.
Kaynamalı Yumurta. Sadelik başlı başına bir sanat... Taşranın zamansız kahvaltısı.
Pişi, yağa bırakıldığı anda evin havası değişir. Altın sarısı rengiyle sofraya neşe, damaklara lezzet getirir.
Sucuklu Yumurta. Mis gibi kokusuyla herkesi uyandıran sofralık bir şölen.
Patila, Tahta sacda pişen hamurun içine sevda sarmalanır. Peynirli ya da kakırdaklı, Harput'un kendine has kahvaltı üzrelerinden biridir.
Tereyağlı Yumurta. Kızıl sarı bir güzellik... Sadece göze değil, ruha da hitap eder.
Tulum Peyniri. Yıllanıp demlenen tulum peyniri, sırlarını damaklara fısıldar. Tuzlu, sert ve unutulmaz...
Sürük (Kavut) Kavrulmuş unun sabırla pişmesi... Harput’un eski zaman enerjisi.
Tandır Peyniri. Taş tandırlarda kurutularak olgunlaşan bu peynir, Harput yaylalarından sofraya inen bir dağ serinliğidir.
Bal, Doğanın sır dolu tatlısı... Kaymakla buluştu mu efsaneye dönüşür.
Örgü Peyniri. Çocukluğun cebine saklanıp kalan bir tat... El emeğiyle örülüp sır gibi saklanan Harput peyniri.
Dut Pekmezi. Dut bahçelerinden sofraya akan şiifa... Harput'un çocukluğa dair hatırası.
Kaşar. Sade, düzgün ve tok... Her kahvaltının sözsüz lideri.
Vişne Reçeli. Tat ve ekşinin el ele verdiği bir kahvaltı dokunuşu.
Kaymak. Sütten gelen zarafet. Bal ile buluştu mu, sofra sessizce dua olur.
Çilek Reçeli. Yazdan kalma bir tebessüm... İlk lokmada nostalji.
Tereyağı. Tındırdan sofraya uzanan sarı altın... Sadece kahvaltıya değil, yüreğe de yayılır.
Tahin. Susamdan gelen kudret... Pekmezle sarmalanan Harput klasiği.
Küncü Ezmesi. Susam ve cevizle yoğrulan bu ezme, çocuklukta ceplere saklanan tatlardan.
Patates Kızartma. Sofraların vazgeçilmez sade kahramanı.
Biberli Kızartma. Acı ve lezzetin buluştuğu, şehri uyandıran tat.
Biberli Gaygana. Yumurta, un ve biberin halk lezzeti... Tava sesiyle uyanan sabahlar.
Yeşil Zeytin. Her sofranın sabah duası.
Siyah Zeytin. Kahvaltının hatıralarla dolu derin lezzeti.
Yeşillik. Toprağın tazeliğiyle günaydın der.
Domates - Salatalık. Doğalıkla gülümseyen tabakların baş tacı.
İçli köfte. İnce bulgurun sabırla yoğrulmuş kabuğu, içindeki kıymalı harçla adeta bir sevda mektubu gibi... Harput sofralarının en zarif konuğu, en duygu dolu yemeğidir.
Yalancı İçli Köfte. İçli köftenin zahmetini hafifleten ama lezzetinden ödün vermeyen bu yemek, pratiklik ve tat arasındaki mükemmel dengenin adıdır.
Harput köfte. Elazığ mutfağının simgesi... İnce bulgur, kıyma ve baharatların özenle birleştiği bu köfte, kuşaktan kuşağa aktarılan bir ustalık göstergesidir. Yanında ayranla, gönülde hatıralarla sunulur.
Analı Kızlı. Anadolu'nun anaç ruhunu, Harput'un şefkatini taşır. Büyük köfteler 'ana', içli minik toplar 'kız' olur... Her biri ayrı hikâye, ayrı sevgiyle yoğrulur.
Yoğurtlu köfte. Köfteyle yoğurdun uyum içinde buluştuğu bu yemek, hafifliği ve lezzetiyle sofraların en zarif eşlikçisidir. Üzerine gezdirilen tereyağlı sosla bambaşka bir boyut kazanır.
Dilim Dolma. Patlıcan, biber, domates gibi sebzelerin özenle dilimlenip iç harçla buluşturulması... Renkli, canlı ve tam bir görsel şölen.
Tavuk üfleme. Tandırda pişmiş tavuğun lif lif ayrıldığı, özel baharatlarla tatlandırıldığı geleneksel bir Harput tarifi. Adını yerken çıkan buharda gizli tutar.
Gömmeler (Tiritli - Küncülü - Kurutlu). Her biri ayrı bir kış hazırlığı, ayrı bir dost sofrası... Ekmek parçalarının et suyu veya kavurmayla buluştuğu, geçmişin sofrasından bugüne kalan birer miras.
Hamur Sarması. Hamurun incelikle açılıp iç harçla sarıldığı ve buharda pişirildiği yöresel bir emek yemeğidir. Sabırla yapılan, sofrada sessizlikle saygı görenlerden.
Soğan Dolması. Kat kat açılan soğan yapraklarının içine saklanan lezzet... Harput’un mütevazı ama etkili lezzetlerinden.
Yaprak Sarma. Asma yapraklarının içine sarılan incecik iç harç, sabır ve maharet ister. Bayramların, misafir sofralarının olmazsa olmazıdır.
Kofik Dolma. Kurumuş patlıcan veya biberle hazırlanan bu dolma, Harput’un yazdan kışa taşıdığı lezzetlerinden biridir. Tadı kadar kokusu da iz bırakır.
Çavdar. Baharatlı, etli bir iç harcın özel bir hamurla buluştuğu bu yemek, adını Harput’un kadim mutfak terimlerinden alır.
Bumbar. Doğranmış sakatatın baharatlı pilavla buluştuğu geleneksel bir sakatat yemeğidir. Usta işi bir maharet, Harput’un en cesur sofralıklarından.
Muhaşeli Köfte. Köftenin içinde nohut ve bazen et saklıdır. Hem besleyici hem de tok tutucu bu yemek, Harput’un kış akşamlarını ısıtan tariflerindendir.
Kellecoş. Haşlanmış kelle etinin üzerine kızgın yağ ve baharatlarla hazırlanan özel sosun dökülmesiyle sunulur. Lokma lokma lezzet, hatıralarla dolu.
Palu Tava. Etin ve sebzenin birlikte taş fırında ağır ağır piştiği, adıyla Palu ilçesinden çıkan özgün bir lezzet. Her parçasında dağ havası, taş lezzeti.
Güveç. Toprak kapta ağır ateşte pişen et ve sebzelerin buluşması... Harput’un zamana yayılan lezzet anlayışının sembolü.
Kaburga Dolma. But gibi açılan kaburganın içine doldurulan iç pilavla hazırlanan bu yemek, hem görkemli hem doyurucudur. Bayram sofralarının yıldızıdır.
Kağıt Kebabı. Etin ve sebzenin kağıda sarılarak fırında pişirildiği bu özel lezzet, buharıyla aromaları içine hapseder.
Kara Kavurma. Kavurmanın en sade, en tok hali... Sadece et, yağ ve Harput’un sabrı.
Işgene. Un ve yoğurtla hazırlanan bu yemek, Harput’un kendine özgü bulamaç yemeklerinden biridir. İlginç yapısıyla hafızalara kazınır.
Pirpirim Aşı. Semizotu ve mercimeğin birleştiği bu yemek, Harput’un yaz sofralarında ferahlık arayanlara şifa olur.
Işıgınlı Yumurta. Işgın bitkisiyle yumurtanın buluştuğu, doğadan tabağa gelen yöresel bir mucize.
Mıhlama. Peynir, tereyağı ve mısır ununun kavrulmasıyla hazırlanan bu lezzet, Harput’un Karadeniz’e selam çaktığı bir tabaktır.
Keklik Köftesi. Adını keklik etinden alsa da, Harput’ta ince bulgur ve çeşitli baharatlarla yapılan bu köfte, hem zarif hem besleyici bir lezzettir.
Zarafat. Etli ve hamurlu bir çeşit sulu yemektir. Harput’un kırsal mutfağının zarif sürprizidir.
Teşt Kebabı. Büyükçe bir bakır teştte etin ve sebzenin uzun saatler pişirilmesiyle ortaya çıkan, kalabalık sofralara layık bir lezzet şölenidir.
Sırın. Yufkaların et suyu ile ıslatılıp yoğurt ve sarımsakla buluştuğu bu yemek, Harput’un sade ama doyurucu sunumlarından biridir.
Dezgah Altı. Adını taş fırının alt kısmında pişmesinden alır. Yoğurtla sunulan bu etli yemek, Harput’un fırın kültürünün özel örneklerindendir.
Yoğurtlu Kavurma. Kavrulmuş etin üzerine yoğurt dökülerek servis edildiği, ağızda dağılan bir lezzet dengesidir. Hem hafif, hem gösterişli bir sunum.
Tarhana. Kış hazırlığının, imecenin ve paylaşmanın sembolüdür. Kurutulmuş yoğurt ve domatesli hamurdan oluşan bu çorba, Harput’ta uzun kış gecelerinin yegâne eşlikçisidir.
Anamaşı. Harput’un sade ama anlam yüklü sofralarının vazgeçilmez başlangıcıdır. İçinde nohut, buğday, bazen et veya et suyu barındıran bu çorba, bereketin ve kanaatin simgesidir. Sıcacık kâsesinden yükselen buhar, geçmişten bugüne uzanan bir ninenin duası gibidir.
Lobik Çorbası. Börülceyle yapılan bu özgün lezzet, Harput’un kırsal mutfağının derinliğini yansıtır. Az malzeme ile büyük bir lezzet yaratmanın, Anadolu insanının zarafetinin göstergesidir.
Fasulyeli Çorba. Kuru fasulyenin doğallığı ile bulgurun samimiyeti birleşince, ortaya hem besleyici hem de iç ısıtan bu yöresel lezzet çıkar. Harput’ta her yudumu bir tebessümle hatırlanan çocukluk anılarına açılan kapıdır.
Erişte Çorbası. Ev yapımı eriştelerin sıcak suyla dansı... Üzerine gezdirilen tereyağıyla lezzetine lezzet katar. Harput analarının oklavayla yoğurduğu sevdanın, kaşığa yansıyan hâlidir.
Ayranlı Çorba. Yazın serinliğini, kışın huzurunu taşır. Yoğurt, nane, nohut ve buğdayla hazırlanan bu çorba, Harput mutfağının ferah ve sade yüzüdür. Serinliğiyle gönlü, besleyiciliğiyle bedeni doyurur.
Tutmaç Çorbası. Kökeni Orta Asya’ya kadar uzanan bu çorba, Harput’ta yoğurtlu ve erişteli hâliyle yeniden yorumlanır. Nane ve tereyağı kokusuyla misafir sofrasında baş köşeye oturur.
Kelle-Paça. Geleneksel şifa kaynağı... Sabahın erken saatlerinde içilen kelle paça çorbası, Harput’ta bir sağlık ritüelidir. Kemik suyunun yoğun aromasıyla hem bedeni hem gönlü ısıtır.
Korkut Şerbeti. Gül suyu ve çeşitli baharatlarla hazırlanan bu geleneksel şerbet, Harput’un düğünlerinden bayramlarına kadar her özel günde yerini alır.
Ayran. Yoğurdun suyla buluştuğu bu serinletici içecek, Harput yemeklerinin en eski ve en samimi dostudur.
Eşbabiyye Hoşafı. Kuru meyvelerin şekerli suda kaynatılmasıyla elde edilen bu hoşaf, tatlı bir geçmiş hatırasıdır. Harput’ta yatsılıkların vazgeçilmezidir.
Reyhan Şerbeti. Mor reyhanın kaynatılmasıyla elde edilen bu içecek, hem göz hem damak şenlendirir. Yaz sofralarının serin neşesidir.
Limonata. Taze limon suyu ve az şekerle hazırlanan bu içecek, Harput’un sıcağında ferahlığın karşılığıdır.
İç pilav. Baharat, ciğer ve kuş üzümlerinin pirinçle buluştuğu zengin bir tat şöleni… Her kaşığında düğün sofralarının, bayram günlerinin kokusu vardır. Harput’un bereketli sofralarının gizli kahramanıdır.
Erişte pilavı. Ev yapımı eriştenin tereyağıyla kavrulup pilav formuna dönüştüğü bu tarif, sadeliğiyle büyüler. Anadolu’nun en mütevazı ama en samimi tatlarından biridir.
Keşkek (Dövme pilavı). Buğdayın sabırla dövülüp et suyunda saatlerce pişirilmesiyle hazırlanan keşkek, Harput’un geleneksel düğün yemeğidir. Her lokması, imeceyle kurulan sofraların anısını taşır.
Muhaşerli Bulgur Pilavı. Bulgurun içine katılan kıyma ya da kavurmayla hazırlanan bu pilav, Harput mutfağının doyurucu ve lezzetli örneklerinden. Yanında bir ayranla, gönülde bir huzurla sunulur.
Vişneli Hesude. Kıvamında pişmiş nişasta ve vişnenin birleşimiyle hazırlanan bu tatlı, Harput’un en zarif lezzetlerinden biridir. Ekşi-tatlı dengesiyle hem damağı hem gönlü serinletir.
Dolanger. Yufkanın içine ceviz sarılıp şerbetle taçlandırıldığı bu tatlı, Harput’un baklavaya selamı gibidir. İncecik sarımı, maharetli ellerin sabrını anlatır.
Peynirli Ekmek. Tatlı mı tuzlu mu derken her lokmasında şaşırtan, tatlı peynirin hamurla olan sıcak buluşması… Harput’un özgün tatlı-ekmek yorumudur.
Taş Ekmeği. Sacda incecik açılıp pişirilen hamurun içine ceviz ve şeker eklenerek yapılan bu tatlı, hem hafif hem nostaljiktir. Taş gibi ince ama kalbe işleyen bir tat.
Peynir Tatlısı. Taze peynirin irmik ve yumurtayla buluştuğu, ardından şerbetle yumuşatıldığı bu tatlı, Harput’un en karakteristik lezzetlerinden biridir.
Bastuk Kavurma. Kurumuş pestilin tereyağında kavrulmasıyla hazırlanan bu eşsiz tatlı, Elazığ’a özgü bir damak şölenidir. Her lokması enerji, her dokusu geçmişin mirasıdır.
Zerde. Safranla renklendirilmiş pirinç ve nişasta karışımı, Harput’ta düğün sofralarının tatlı sonudur. Parlak sarısı, bayramların ve kutlamaların simgesidir.
Kalbur Hurması. Hamurun cevizle doldurulup kalburda şekillendirilerek şerbete batırıldığı bu tatlı, hem el emeğini hem de geleneksel damak zevkini taşır.
Yufkalı Peynir Tatlısı. Yufkaların arasına yerleştirilen tatlı peynirin fırınlanıp şerbetle buluştuğu bu lezzet, tatlı ve tuzlu dengenin ustaca harmanlandığı bir Harput şaheseridir.